Öncelikle kemikli eti haşlıyoruz.Pişmesine yakın içine topalakları ilave edip birlikte pişirmeye devam ediyoruz.
Topalak yapacağımız etin sinirlerini temizliyoruz.Bıçakla kıyıyoruz.
Temiz bir taş yardımıyla dövüyoruz
Rendelediğimiz soğanı,
kimyonu,
karabiberi,
toz biberi (pul biberi)
ve tuzu ilave ediyoruz.
Üzerine bulguru yedire,yedire ilave ediyoruz
Dövmeye devam ediyoruz.
Bulgurun tamamını ekledikten sonra,1 yumurtanın akını ilave ediyoruz
Karıştırıp,dövmeye devam ediyoruz
Unu ilave ediyor ve yoğuruyoruz
Topalaktan ufak parçalar alıp elimizde sıkarak,yuvarlıyoruz
Yuvarlanıyorsa olmuş demektir.Dağılıyorsa yuvarlanacak kıvama gelene kadar tekrar dövüyoruz
Yuvarladığımız topalakları,haşladığımız kemikli etlere ilave ediyor ve birlikte pişiriyoruz
Afiyet olsun
OĞLAK KAVURMA
Köyümüzün yerlilerinin birçoğu koyun ve keçi üreticiliği yapmaktadır. Her yıl bahar aylarında yavrulayan keçi ve kuzu yavruları ortalığı şenliğe çevirir. Üreticiler için; hayvan sayılarının artması yanı sıra yoğurt ve peynir üretimi için de dört gözle beklediği bir zamandır bu.
Koyunlarımız yöreye özgün olmasına karşın son yıllarda sütü çok makbul olan Saanen keçisi üretimi de yaygınlaşmaya başlamıştır.
Yerli koyun ve keçi üretiminde köyümüz Yörük gelenekselliğini korumaktadır. Kulaklarında üreticisinin işaretini bulunduran koyun ve keçiler Karadağ’ın tepelerinde bulunan Hasan ağa köyü ve civarına serbest bırakılırlar. Gün boyu doğal olarak yayılan hayvanlar gün batımı ile Pırnar dallarından çevrili korunaklarına kendiliğinden girer. Civarda bulunan doğal su kaynakları sayesinde kendiliklerinden yetişen koyun ve keçiler tamamen doğal ortamda beslenmeleri nedeni ile tam anlamıyla organiktir.
Doğum zamanları yaklaştığında daha sık olmak üzere koyun ve keçilerini kontrol için Karadağlara çıkarlar. Yavruları Domuz, çakal gibi vahşi hayvanların parçalamasından korumak için anne ile birlikte kapalı bir korunağa alırlar. Birden fazla yavrulama durumunda annenin iki yavruyu da besleyip besleyemeyeceğine bakarak, gerektiğinde yavruyu biberon ile emzirmek suretiyle beslemek üzere evlerine getirip aylarca beslerler.
Oğlak Kavurma ise her kuzulama döneminde kutlama niteliği taşıyan geleneksel bir yemektir.
YAPILIŞI
Lezzet bakımından en iyisi Üç aylık oğlaktan yapılandır. Oğlak kesildikten sonra asılı olduğu yerde yıkandıktan sonra başkaca yıkanmaz.
Kemikleri ayrılmadan iri halde parçalanır. Tepsi gibi geniş ağızlı kapaklı bir güvece 1 çay bardağı zeytinyağı ile birlikte konur. Kısık odun ateşinde tahta kaşıkla çevrile, çevrile pişirilir. Önceleri kendi suyunu bırakan etler, pişmeye yakın çıtırdayarak suyunu çeker. Bu dönemle hafifçe zeytinyağı ilave edilerek, kaşıkla karıştırmadan güveci iki el ile sallamak suretiyle etlerin her yanının kavrulması sağlanır. Tuz, kekik ve kimyon ektikten sonra ocaktan alınır. Bu şekliyle yemeye hazırdır.
Ancak şölen havası için; etler bir tepsiye dizilir. Üzerine kırmızıbiber ile karıştırılmış zeytin yağı sürülür, kekik ekilir, odun fırınına ya da kuzine ye konur. 10-15 dakika kızartılır.
KEŞFETTİĞİMİZ TATLAR
YANIKYER OTU:
Yanır yer otu adına başka bir yerde rastlamadık. Bitkinin başka adla bilinen bir benzerini bulamadık.
Genellikle eski taş duvar yıkıntıları civarlarında raslanıyor.
Doğada kendiliğinden biten bu ot hazırlandığında harika bir salataya dönüşüyor.
Bitki toplanıp temizleniyor.Yıkandıktan sonra 10-15 dakika haşlanıp, suyu iyice süzdürülür.
Zeytinyağı ve tuz ilave edilir.
Denizköylüler genel olarak bütün ot salatalarını haşlandıktan sonra avuç içinde sıkarak suyunu iyice alırlar ve ekşisiz yerler.
Ancak limon ilavesi ile de çok lezzetli oluyor.